Cumhuriyet 101 Yaşında

Cehennem

Cehennem

  • 25 Mart 2023
  • 817

Simge bilim uzmanı Robert Langdon gözlerini kafasında dikişleri ile ve hafıza kaybı ile İtalya’da bir hastane odasında açtı. Kâbus görerek uyanmıştı. Sanki rüyasında cehennemi yaşıyordu. Kendine geldiğinde nerede olduğunu bilmiyordu. Odasına bir doktor geldi ve onu kontrol etti. Doktor ona ne hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Langdon hiçbir şey hatırlamıyordu. Doktor Langdon’a kafasındaki yaranın düşme sonucu olmadığını kurşun kafasını sıyırdığını söyledi. Ardından Langdon’la görüşmeye gelecek olan polis aslında Langdon’ı öldürmeye gelmiş biriydi. Ve hasta bakıcıyı öldürdü. Doktor kapıyı kapatıp kilitledi. Langdon doktorun yardımı ile hastaneden kaçmaya başladılar. Bir taksi buldular ve ona binerek kaçtılar. Bu sırada Langdon’ın zihninde ise gördüğü kâbus canlanıyordu. Doktor onu evine götürmüştü. Doktor acil servise geldiğinde sürekli bir kelimeyi tekrarladığını söyledi. Ve daha bir sürü soru sordu Doktor Langdon’a. Fakat Langdon hiçbir sorunun cevabını bilmiyordu. Langdon sürekli halüsinasyonlar görüyordu. Kafa travmasından dolayı halüsinasyon görüyordu. Langond doktorun bilgisayarından mailine girip cennet yirmi beş diye bir şeyin peşinde olduğunu okudu. Langdon ceketin ceplerini kontrol etti ve cekette üzerinde bir simge olan biyotıüp buldu.

Dünya nüfusunun artması ve büyümesinden dolayı insanlığın sonunun geleceğini düşünen Bertrand adlı bir genetik mühendisi kısırlığa yol açacak olan bir virüs yapmıştır. Lagdon tüpte parmak izi okuyucu olduğu için tüpün kendisine ait olup olmadığını anlamak için tüpe parmak izini okuttu. Tüp açıldı. Tüpün içinde insan kemiğine oyulmuş üç başlı insan yiyen şeytan vardı. Kemiği salladığında içinden projektör gibi bir şey çıktı. Projektörden duvara yansıyan resim Dante’nin cehennemi vardı. Ardından Langdon konsolosluğu aradı. Konsolosluğun tüpten haberi vardı. Evden dışarıya baktıklarında camdan gözüken otelin adını söyledi. Projektörden yansıyan resimde bir metin vardı. Ve bu metinde genetik mühendisinin soyadı yer alıyordu. Onun hakkında biraz araştırma yaptılar. Ve birkaç gün önce intihar ettiğini öğrendi. Hastanede Langdon’ı öldürmeye gelen polis otele gelmişti. Konsolosluğa artık güvenemezdi. Langdon resmi incelediğinde sıralamanın yanlış olduğunu ve her günaha bir harf verdiğini söyledi. Doktor ise bir anagram yaptığını söyledi. O sırada otelin önüne birkaç araba gelmişti. Langdon anagramı çözmeye çalışıyordu.

 Langdon en sonunda neden o İtalya’da olduğunu anladı. Halen peşlerinde konsolosluk tarafından gönderilmiş olan adamlar vardı. Adamları bir şekilde atlatmayı başardılar. Fakat bu sefer peşlerine polisler de takılmıştı. Koşmaya başladılar. Bir dron onları takip ediyordu. Merdivenlerden aşağı indiler ve bir kapıdan içeriye girdiler. Girdikleri kapıdan ilerlediler ve bir müzeye geldiler. Müzede bir tabloyu incelemeye başladı Langdon. Tablo gördüğü halüsinasyonla aynıydı. Ardından Langdon Bertrand’ın Dante’nin Cehennemi haritasına eklemiş olduğu cümleyi düşünmeye başladı. Langdon doktora damarına bir şey enjekte edildiğini söyledi. Langdon kendisinin taşıyıcı olduğunu düşünüyordu. Müzede bir kadın Langdon ile konuşmaya başladı. Müzede ki kadın, doktor ve Langdon müzedeki kadını takip etmeye başladı. Onlara bir şeyler anlatıyordu. Ölüm maskesini gösterecekti onlara. Fakat gittiklerinde maske orada yoktu. Çalınmıştı. Maskenin bir sahibi vardı. Müzenin maskeyi sergilemesine izin vermişti. Maske sahibi ise Bertrand adındaki genetik mühendisti. Kameraları izliyorlardı maskeyi çalanı bulmak için.

 Maskeyi Langdon ve yanındaki bir arkadaşı almıştı. Müzeye onları takip edenlerde gelince gizlice müzeden çıkmanın yolunu arıyorlardı. Müzeyi kaçamasınlar diye kapatıyorlardı. Fakat bilmedikleri şey ise müzede gizli kapılar vardı ve Langdon bunlardan birini biliyordu. O kapıyı kullandı. Müzenin müdürü konsolosluktan gelen adamlara gizli kapıları gösteriyordu. Adamlar o gizli kapıların içini arıyordu. Aşağı ineceklerini düşünüyordu. Langdon bunu tahmin ettiği için onlarda yukarı çıktılar. Tahtaların üzerinde ilerlediler. Doktor tahtalardan kaydı ve yere düştü. Ses çıkmıştı ve onları takip eden kadın bu sesi duymuştu. Yerlerini bulmuştu. Elindeki silahla Langdon’a ateş etmeye başladı. Doktor kadının ayağına vurdu ve kadın yukarıdan aşağı düştü. Tahtalar kırıldı ve müzenin ortasına düşerek öldü. Aşağıdaki adamlar Langdon ve doktoru gördü. Ne tarafa gittiklerini biliyordu. Langdon ve doktor dışarıya çıktılar. Kalabalığa karışmaya çalıştılar. İnsanların arasından ilerleyerek uzaklaştılar…

 

Bu Gece Ormanda Kimse Uyumuyor Önceki Blog
Bu Gece Ormanda Kimse Uyumuyor
Bu Gece Ormanda Kimse Uyumuyor Sonraki Blog
Bu Gece Ormanda Kimse Uyumuyor

Location for : Listing Title