Cruella

Baronun eşi doğum yaptığında en başından beri çocuğu istememişti. Baron evde olmadığı için çocuğu başka bir kadına vermişti ve barona çocuğun ölü doğduğunu söylemişti. Baron bunu duyunca çok üzülmüştü. Baronun eşinin amacı baronun tüm mirasını kendisi almaktı. Estella zaman geçtikçe büyümüştü. Ve moda tasarımı konusunda oldukça yetenekliydi. Estella yeni okulunun önüne geldiğinde annesi ona Cruella iyi tarafını ele geçirmeye çalışırsa onu göndereceğini dost canlısı olması gerektiğini ve nazik olması gerektiğini söyledi. Estella annesinin dediklerine tamam diyerek yeni okulunun içine girdi. Ardında okula girer girmez ceketini çıkarıp ceketinin içine kendi tasarladığı kısmı çevirdi ve giydi. Arkadaş edinmeye çalıştı fakat bir çocuk Esttella’ya kokarca dedi. Bir süre sonra Estella kendisine kokarca diyen çocuğu okulun bahçesinde dövdü. Bir öğretmen onları ayırdı ve müdürün odasına götürdü.

Ardından bu gibi benzer olaylar devam etti ve her seferinde müdürün odasına götürüldü. En sonunda annesi okulda çağırıldı. Ve annesi müdür onu okuldan atmadan annesi okuldan aldığını söyledi. Ve müdür onları okuldan kovdu. Ardından annesi Estella ile beraber Londra’ya gitme kararı aldı. Çünkü Londra’ya gitmekten başka çareleri kalmamıştı. Önce baronun bulunduğu yere gittiler. Uçurumun kenarında dev bir malikaneye vardıklarında annesi Estella’ya arabada kalması gerektiğini söyledi ve boynunda ki kolyeyi Estella’ya verdi. Ardından annesi gitti. Annesi gider gitmez arabadan indi ve içeriye pasta götürülen arabaların bir tanesinin altındaki bölmenin içine girdi. Bu sayede içeri girdi ve gördükleri Estella’yı büyüledi. Elinde tuttuğu köpeği kanka bir an da Estella’dan kaçtı ve bir adam köpeği tuttu. Ardından Estella’ya şapkasını çıkarmaması gerektiğini söyledi. Ardından baronun köpekleri Estella’yı kovalamaya başladılar. Estella’da platforma atladı ve platform da bulunan salıncağa atladı. Köpekleri bir süreliğine atlatmıştı. Kendi köpeğini de alıp koşmaya başladı. Partiye gelmiş olan insanlar şok içindeydi. Ardından Estella bahçeye çıktığında baronla konuşan annesini gördü ve annesine seslendi fakat köpekler halen peşindeydi.

 Ardından Estella çalıların üstünden atlamaya çalışırken çalılara takıldı ve aşağıya doğru yuvarlandı. Peşinden gelen köpekler Estellayı es geçip Estella’nın annesini uçurumdan atmıştı. Estella annesini kendisinin öldürdüğünü düşünüyordu fakat bilmediği şey ise köpekleri baronun çağırdığıydı. Partide ki tüm herkes bahçeye baronun yanına gitmişti. Baron polise bir kadının beni tehdit ettiğini söylemişti. Aslında öyle bir şey yoktu fakat baron tanınan biriydi ve herkes buna kolaylıkla inandı. Estella’nın o an tek düşündüğü şey kaçmak olduğu için kaçmıştı. Estella yoldan geçen bir kamyonun içine atlayarak oradan uzaklaştı. Fakat arkasında annesinden ona kalan son eşyayı yani kolyeyi düşürmüştü. Ardından içine atladığı kamyon Londra’ya vardı. Annesiyle gitmek istediği çeşmeyi görünce kamyondan atladı ve o çeşmenin yanına gitti. Çeşmenin yanında uyuyakaldı. Uyandığında bir çocuk çeşmenin içindeki bozuk paraları topluyordu. Çeşmenin içinden para toplayan çocuğun adı Horace.

Horece’ın arkadaşı ise yoldan geçen birinin cüzdanını çalmıştı. Cüzdanı çalan çocuğun adı ise Jasper’dı. Jasper Estella’yı fark etti ve yanına gidip günaydın dedi. O sırada Horace Estella’ya yaklaştı ve Estella uzak dur diyerek Horace’a tekme attı. Ardından Horace Estella’ya annenin yanına dön küçük kız dedi. Jasper da onun annesi yok dedi. Bu cümle Estella’yı üzmüştü. Çünkü halen gerçeği bilmiyordu ve annesini kendisinin öldürdüğünü düşünüyordu. Ardından bir bekçi onları gördü ve kovalamaya başladı. Estella da bekçinin eline düşmektense onlar daha iyidir diyerek onların peşinden gitti. Jasper ve Horace’ın yaşadıkları yere gitti. Horace Estella’ya ailesi olup olmadığını sordu. Estella ise annesinin öldüğünü söyledi. Jasper da çetemize katılabileceğini söyledi. Horace ise ilk başta bu fikre karşı çıktı fakat Jasper Horace’a bu kızın dikkat dağıtıcı olabileceğini söyledi…