Doğu Ekspresinde Cinayet

Bay Poirot 3 dinin temsilcilerini tüm ve haklın önüne çağırdı. Haham, rahip imam. Ardından Bay Puaro herkesin önünde konuşmaya başladı. 3 dinin temsilcileri kutsal kabir kilisesinde tartışırken baş polis müfettişinin gözünün önündeydiler. Fakat görüşmeden 1 saat sonra bir kutsal emanetin çalındığı anlaşılmış. Bay Poirot kutsal kabir kilisesine gitmiş ve kutsal emanetin bulunduğu odayı incelemiş. Duvarda bir çatlak görmüş. Kalın tabanlı bir ayakkabı veya bir bot ile oluşmuştu bu çatlak. Fakat bu üç din adamının da giydikleri ayakkabı ince tabanlı ayakkabılardı. Ani zenginlik herkesin gözüne batardı sonuçta. Kutsal emaneti çalan adam Bay Poirot’a kutsal emanetin çalındığını söyleyen kişiydi. Bay Poirot bir adamına veya kendisi onun ofisine gitmiş ve ofisini incelemişti / inceletmişti. Ve ofisten kutsal emanet çıktı. Ardından polis memurlarından biri bir çanta getirdi. Çantanın içini rahip açtı ve içinden kutsal emanet çıktı. Kutsal emaneti çalan adam kaçmaya başladı. Tabi halk da peşinden koşuyordu. Karşısına polis çıkınca geriye dönüp tekrar koşmaya başladı fakat Bay Poirot’un duvara astığı bastonuna çarpıp yere düştü. Ardından vapura bindi. Vapur İstanbul’a doğru hareket etti. Vapurdan indikten sonra trene doğru gitmeye başladı. Ardından trene bindi.

Bay Rachett trendeki kompartmanında otururken kendine dikkat etsen iyi olur yazılı bir kâğıt bulur ve gelen garsona kimin yazdığını sorar. Garson bilmiyorum dedi. Sanırım bir düşmanı vardı Bay Rachett’in. Bir gün Bay Rachhett Bay Poirot ile sohbet ediyordu. Ve yaptığı işlerden dolayı birkaç düşman edindiğini ve ondan kendisini korumasını teklif eder. Sanki kendisinin öldürüleceğini hissetmişti. Fakat Bay Poirot bu teklifi kabul etmedi. Çünkü kendisi suçluları yakalıyordu suçluları korumuyordu. Ardından Bay Poirot masadan kalktı ve gitti. Tren çığ düşmesiyle raydan çıkarak sert bir şekilde durdu. Trendeki insanlar korku ve panik içinde uyandılar. Herkes trenin restoran kısmında toplanmıştı. Ardından bir garson Bay Rachett’a kahvaltısını getirdi fakat kapıyı açan olmadı. Bay Poriot odasından çıkıp kapı kolunu elindeki bastonu kullanarak açmıştı. İçeride gördükleri manzara pek de hoş değildi açıkçası. Bay Rachett bıçaklanarak öldürülmüştü. Ardından Bay Poirot trenin planını istedi. Amacı katili bulmaktı. Herkesle teker teker konuşacaktı. Trenin restoran bölümüne gidip Bay Rachett’ın öldürüldüğünü söyledi. Trenin altını ve üstünü aradılar, üstünde veya altında saklanan yoktu. Herkesi sorgulamaya başladı. Bay Rachett’in çalışanına Bay Rachett hakkında sorular sordu. Bay Rachett’in çalışanı Bay Rachett’a gönderilmiş olan tehdit yazılarını Bay Poirot’a gösterdi. Bay Poirot sorguyu bitirdikten sonra cesedin yanına gitti ve cesedi incelemeye başladı. Cesedin yastığının altından silahı çıkardı ve maktulün kendisini koruyabileceği bir silah olmasına rağmen ölümü kabullendiğini söyledi. Ardından cesedin ölmeden önce kahve içtiği bardağa baktı ve adamın kendisini korumaması için ve öldürülmesi kolaylaştırılması için uyuşturulduğunu anladı. Yerde ise bir kadına ait baş harfinin yazılı olduğu bir mendil buldu ve kül tablasının içinde ise yanık kâğıt parçaları buldu. Bay Poirot o kâğıdı aldı ve gaz lambasının üzerine bir ızgara tarzı bir şey koyarak kağıdı da üzerine koydu. Gaz lambasının alevini arttırdığında yanan kağıttaki yazının bir kısmı gözüktü.

Bay Poirot ölen adamın gerçek adını öğrendi. Aslında adı Rachett değil Cassetti’ydi. Cassetti’nin öldürülme sebebi ise tanınmış bir ailenin kızını kaçırmıştı ve aileden fidye istemişti. Aile fidyeyi ödemesine rağmen çocuğun cansız bedenine ulaşılmıştı. Yani Cassetti çocuğu öldürmüştü.  Ardından bir kadın Bay Poirot ile konuşmakta ısrarcıydı. Çünkü bir adamın katil olduğunu düşündüğü kişinin odasına girdiğini kondüktöre anlatmasına rağmen ona inanan olmamıştı. Ardından Bay Poirot çocuk kaçırılma vakasını bilip bilmediğini kadına sordu ve Rachett’in gerçek isminin Cassetti olduğunu ve çocuğu onun kaçırdığını hatta onun öldürdüğünü söyledi. Kadın şaşırmıştı. Ardından kadın odasında düşmüş olan doğu ekspresi kondüktör üniformasının düğmesini Bay Poirot’a gösterdi. Bay Poirot herkesi teker teker sorgulamaya devam etti. Daha sonra bavulları kontrol etmeye başladılar ve kırmızı kimono Bay Poirot’un bavulunun içinden çıktı. Kondiktör üniforması ise Prenses Natalia Dragomiroff kompartımanından çıktı. Ardından trenin dışında birini gördü. Ve onu takip etmeye başladı. Ve birkaç kâğıt parçasını koşarken ateşe verdi. Kaçan adam ölen Cassetti’nin çalışanı olan Mac Queen…