Dünyanın Merkezine Yolculuk

Trevor yeğeni Sean ile birlikteydi. Sean bir süreliğine Trevor’da kalacaktı. Trevor Sean ile birlikte laboratuvara gittiler. Çünkü Trevor Sean’ın babasından kalan kutuda bir kitabın içine yazılı bir şeyler bulmuştu. Ve onları araştırmak için gitmişti. Bilgisayara bakarken kitaptaki sayılarla birebir uyuştuğunu gördü bilgisayardaki sayıların. Hemen eve gitti bulduğu koordinatlara göre Sean’ın babasının yanına gidebilirdi. Sean ve Trevor birlikte İzlanda’ya gitti. Kitapta bir bilim insanının adı vardı ve ilk iş onun yanına gitmekti. Enstitüyü arıyorlardı. Ardından bir kulübeye vardılar. Kulübedeki kız bilim kurgu yazarı olduğunu o kitaptaki yazıların aynısının bu kitapta da olduğunu söyledi. Ardından o kadınla birlikte kadın rehber olduğu için onları volkana götürdü. Dağda bir kutu buldular. Ve o kutuda ki küçük bir kutu daha varmış içinde ve onu alması gerekiyordu. Çünkü son on yılda ki tüm verileri içinde tutuyordu. O sırada hava kötüleşti. Ve yıldırımlar çakmaya başladı.

Trevor’ın elindeki sensör yıldırım çekiyordu. Trevor elindeki sensörü attı ve diğerlerinin girdiği mağaraya girdi. Fakat mağaraya şimşek çakmıştı ve mağaranın giriş kısmı kayalarla kapanmıştı. Başka bir yol aramaya çalışıyorlardı. İki yol vardı mağarada sağ taraftaki yolu kullandılar. Ve bir an da uçurumun dibine ulaştılar. İşaret fişeği kullanarak uçurumun derinliğini ölçmeye çalışacaklardı fakat bir anda patladı işaret fişeği. Mağaranın duvarları magnezyumdan olduğu için yanmıştı işaret fişeği. Ellerine bir ışık aldırlar ve tekrar denediler. Uçurum hemen hemen yirmi katlı bina yüksekliğindeydi. Kadın çantasından bir halat çıkardı ve o halatı kullanarak aşağı indiler. Dibe ulaştıklarında bir maden tüneli buldular. Maden ocağının eski jeneratörünü buldular ve çalıştırdılar. Kömürlerin taşındığı demirden araçlara bindiler ve ilerlemeye başladılar. Çok hızlı ilerliyorlardı ve inişli çıkışlı raylar vardı. Rayların bir kısmı kırılmıştı ve uçurum gibiydi daha da hızlanarak diğer raylara atladılar. Trevor’ın aracının gittiği raylar da bitince Trevor ve Hanna araçlarından atladılar. Sean duvardaki delikten geçti. Girdikleri yerde yakutlar, zümrütler ve elmaslar vardı. Trevor bir an da volkanik bir bacanın içinde olduklarını anladılar. Fakat bir an da üzerinde durdukları zeminden sesler gelmeye başladı. Üzerinde bulundukları zemin en küçük bir harekette parçalanabilecek seviyede çok ince bir zemindi. Sean’ın çantasına koyduğu elmaslardan biri yere düştü. Ve hepsi bir an da aşağı doğru düşmeye başladılar. Uzun bir düşüşün ardından hepsi suyun içine düştüler. Trevor ve Sean yüzerek çıktılar fakat Hanna halen suyun içindeydi. Trevor tekrar suya atladı ve Hanna’yı sudan çıkarttı. Mağaranın tavanında parlayan minik kuşlar vardı. Trevor bu kuşların neslinin yüz elli milyon yıl önce tükendiğini söyledi. Bir tünel buldular ve içine girerek ilerlediler.

 Trevor dünyanın merkezine ulaştıklarını söyledi. Trevor kitaptan birkaç yer okudu. Dev mantarların aralarından geçtiler. Kitaptaki her şeyin gerçek olduğunu anladılar. Bir ağacın üzerine kurulmuş oyuklara oluşturulmuş bir ev oluşturulmuştu. Hanna ormanda biraz ilerledi ve Trevor’ın abisinin cesedini buldu. Hanna Trevor’a gösterdi. Hepsi beraber cesedi gömdü. Sean babasını hiç tanımadan büyümüştü ve onun ölüsünü görünce çok üzüldü. Max’in Sean’a bıraktığı mektubu buldu ve Trevor Sean’a o mektubu okudu. Oradan çıkmak için kırk sekiz, yetmiş iki saat veya daha az süreleri vardı. Sıcaklık git gide artıyor. Bir tekne yapmaya başladılar. Hepsi birlikte yaptıkları tekneye bindiler ve ilerlemeye başladılar. Denizin içinden bir an da piranalar bulundukları tekneye saldırmaya başladılar….