Fi
- 25 Mart 2023
- 831
Tanrı çatlama cesaretini gösteren her tohumda, gördüğünün ötesini hissetmek için acıyı göze alan her ruhta, deneme cesaretini gösteren her düşüncede var olur. Korkusuzca ve doğallıkla kendini deneyimler.
Can Manay otuzlarının başında çözmüştü olayı Dünya bir pazardı ve herkesin herkesten alabileceği bir şey mutlaka vardı. Konforlu lüks aracının arka koltuğunda trafiğin ilerlemesini bekliyordu. Asistanı Kaya’nın bulduğu evlerden birkaçı bakmaya gidecekti. Arabası durduğunda karşıdan karşıya geçmekte olan birkaç kişi aracı fark edip arabaya doğru koştular. Bazıları imza, bazıları fotoğraf ve bazıları ise sadece Can Manay ile 2 saniyelik bile olsa konuşmak istiyordu. Can ise suratına her zamanki yarım gülümsemesini takınarak hiçbir şey yapmadan oturmaya devam etti. Yeşil ışık yandığında aracın hareket etmesine sevindi Can. Artık yüzündeki yarım gülümseme maskesini kaldırabilirdi. Arabada ilerlerken şoförü Ali Can’a çok seviyorlar sizi ve merak ediyorlar dedi. Can ise “Bizi içimizdeki Tanrı’ya yaklaştıran şeyle diğer insanlardan ayıran şey aynı. Potansiyelimiz merakımızdan doğuyor. Beni sevmiyorlar sadece merak ediyorlar sadece televizyondayım diye” cevap verdi. Ve konuşma varacakları yere kadar devam etti. Sokağın başına geldiklerinde Kaya’nın arabasını görünce bakacakları eve vardıklarını anladı. Vardıkları evin konumu tam Can’ın istediği şekildeydi. Güvenlik elemanlarının, işçilerin ve ev içi çalışanlarının fazla olmadığı bir yerdeydi. Basına tüm malzeme onlardan çıkardı. Can özel hayatını o kadar gizli tutuyordu ki bazen kendisi bile unutuyordu özel hayatında kimlerin olduğunu.
Evin bahçesi dışarıdan hiçbir şekilde görünmeyecek şekildeydi. Can daha evin içini görmeden vazgeçmişti evi görmekten. Yan yana hatta dip dibe olan villalar rahatsız etmişti Can’ı. Asistanı Kaya’ya kızdı böyle bir eve vakit ayırdıkları için. Emlakçı ise evi sürekli olarak övüyordu. Ardından eve doğru ilerlerken Can yan bahçeden gelen müzik sesini duydu. Müzik o kadar hoşuna gitmişti ki yan bahçeyi görebilecek bir açıklık bulana kadar demir parmaklıklar arasında ilerledi. Daha sonra bahçede Duru’yu gördü. Ve evi tutmaya karar verdi. Can genellikle meşgul bir adamdı. Ve Can’a göre kendisinin hiçbir özelliği yoktu. Mükemmel Fi oranına dahi uymuyordu ama ona göre Duru Fi oranına kusursuz bir şekilde uyuyordu. Can’ın Fi oranına karşı takıntısı vardı. Evindeki her şeyi Fi oranına göre dizayn etmişti. Ardından Can şirkete gidip yapacak olduğu röportaj için hazırlanmaya başladı.
Özge Egeli gazeteciydi ve burnunu sokmaması gereken işlere sokuyordu. Sürekli olarak doğrunun ve gerçeğin peşine düşüyordu. Can ile röportaj sırasında sorması gereken soruları hazırlamıştı ve Can ile röportajı yapacağı yere doğru gitmeye başlamıştı. Röportajın yapılacağı yere geldiğinde ilk önce sıradan sorular sordu ve daha sonra Can’a neden akıl hastanesinde yattığını ve akıl hastanesinde yattığını neden sakladığını sordu. Can bu sorular karşısında şaşırsa da belli etmedi ve röportajı bitirdi. Kayıt cihazını da alarak Özge’yi odasından kovdu. Ardından Özge çalıştığı yere varınca kovulduğunu öğrendi. Bunu Can’ın yaptığına emindi. Özge sorduğu soruyu ve Can’ın tepkisini anlatınca kimse ona inanmadı ve kariyerinin başlamadan bittiğini söyledi. Özge olaydan sonra birçok yere başvuruda bulundu fakat hiçbir yer Özge’yi kabul etmedi. Kimse Can Manay’ı karşısına almak istemiyordu. Bu durumları öğrenen Sadık Murat Kolhan (Can’ın program yaptığı kanalın sahibi) Özge’ye iş teklifinde bulundu. Eğer Can’ın akıl hastanesinde yattığını ispatlayabilirse onu daha iyi bir işe sokabileceğini söyledi ve gerekli olan her şeyi karşılayacağını söyledi. Ardından Furkan (Özge’nin arkadaşı) Can’ın eski ofisinin yerini öğrendi ve orada Sadık Murat Kolhan ile ilgili bir şeylerin olabileceğini söyledi. Özge tehlikeli olduğunu bildiği için Furkan’a gitmemesini söyledi fakat Furkan onu dinlemeyip gitti. Tabi bu sırada Sadık kendi adamlarından birini oraya göndermişti. Furkan eve girdiğinde şifreli bir kasa buldu ve kasanın şifresini kırıp içindeki harddiski aldı. Ardından kapı sesini duyan Furkan Can Manay’ın geldiğini sandı ve kapının arkasına dolabı çekti. Kendince onun içeri girmesini engelleyecekti. Ama gelen Sadık’ın adamlarından biriydi. Furkan ayrı bir çıkış yolu olmadığı için balkonun yanında bulunan borulara tutunarak aşağıya inmeyi düşündü fakat borulardan aşağı düşüp öldü. Bu sırada Sadık’ın adamı harddiski alıp olay yerinden uzaklaştı. Özge olay yerine vardığında Furkan’ın cesedini görünce bunu Can’ın yaptığını düşündü ve berbat bir ruh hali içine girdi. Can da olay yerine geldiğinde ölen birini görünce oradan uzaklaşmıştı…