İçimdeki Müzik
- 25 Mart 2023
- 789
Melody 11 yaşında fazlasıyla zeki bir çocuktur. Fakat konuşamıyor, yürüyemiyor ve kendi başına yemek dahi yiyemiyordu. İnsanlar Melody’ye baktıklarında kıvırcık kısa saçlı, pembe tekerlekli sandalyesinde oturan bir kız çocuğu görüyorlardı. Ona bana inşalar Melody’yi sanki acınası biriymişçesine inceliyorlar ve sorunlarının listesini çıkarıyorlardı. Ama bazıları nadiren Melody’nin gülüşünü fark edip gamzeleri olduğunu görüyordu. Fakat Melody’nin bir özelliği vardı. Hiçbir şeyi unutmuyordu ve fotografik hafızası çok kuvvetliydi. Bebekken annesinin ona yedirdiği elma püresini, lavanta yağının kokusunu ve çok küçükken mutfaktaki radyoda çalan şarkının sözleri gibi. Resmen yaşadığı her anı her şeyi hatırlıyordu. Dünyada milyonlarca kelime olduğunu keşfettiğinde çok küçüktü Melody. Fakat bilmediği şey ise o kelimeleri kullanamayacak oluşuydu. Hiçbir şey yapamamak Melody’yi kızdırıyordu. Diğer herkesten farklı olduğunu birden anlamıştı. Melody küçük bir bebekken Melody’nin babası her şeyin farkındaydı. Ve Melody’nin onu anlayabileceğini düşünürmüşçesine hayatının hiç kolay olmayacağını ve yer değiştirmesi mümkün olsaydı hiç düşünmeden yer değiştireceğini söylemişti küçük kızına.
Melody 4 yaşındayken annesiyle gittiği süper marketti renkli blokları gördü. Annesine renkli blokları işaret etmeye başladı fakat annesi onları alamayacaklarını yeterince oyuncağı olduğunu söylemişti. Ama aslında Melody’nin annesine anlatmaya çalıştığı şey ise onların tehlikeli olduğu çocukların zarar görebilecekleri veya hastalanabilecekleriydi. Fakat tek yapabildiği bağırmak, işaret etmek ve tekme atmaktı. Annesi onun sinir krizi geçirdiğini düşünüp benim yanımda sinir krizi geçirmeyeceksin diye kızması olmuştu. Fakat Melody daha gürültülü bir şekilde anlatmaya çalışmaya devam etti. Annesi ise oyuncak reyonunda hızlı bir şekilde ayrılıp kes şunu diyerek Melody’ye kızmaya devam etti. Melody derdini anlatamayınca kendince daha da sinirlendi. Haklıydı da. Diğer yaşıtları bir şekilde kendilerini ifade edebiliyorken Melody kendini ifade edemiyordu. Ve bu durum onun sinirlerini bozuyordu. Süper markette ki insanlar onlara bakıyor bazıları ise elleriyle onları gösteriyordu. Diğerleri ise görmezden geliyordu. Eve döndüklerinde Melody’nin annesi doktoru arayıp durumu anlattı. Doktor ise yatıştırıcı yazdığı bir reçete gönderdi Melody’nin annesine. Fakat kadın ilacı vermemişti çünkü krizi geçmişti. Beş yaşına geldiğinde ise Melody’nin okula gitme zamanı gelmişti. Annesi Melody’nin zekâ seviyesini ölçtürmek amaçlı bir doktora götürdü. Doktorun yanına geldiklerinde Doktor Melody’ye oyun oynayacaklarını oyun sırasında ona bazı sorular soracağını söylemişti.
Ardından bir yığın dolusu tahta bloklarla geldiğinde Melody’ye onları boyutlarına göre sıralamasını istedi. Melody’nin elini dahi oynatamayacağının farkında mı değildi acaba? Hangi bloğun boyutunun diğerinden büyük ya da küçük olduğunun farkındaydı Melody. Fakat hiçbir şekilde onları boyutlarına göre sıralayamazdı. Daha sonra doktor her biri farklı renge boyanmış kartlar getirdi ve Melody’den mavi rengi gördüğünde söylemesini istedi. Melody mavi kartı gördüğünde garip sesler çıkardı ve elinden geldiğince işaret etmeye çalıştı. Ardından Doktor Melody’ye sorular sormaya devam etti. Doktorun soruları bitince Melody hakkında değerlendirme yaptı ve değerlendirme sonucunu annesine söyledi. Değerlendirme sonucu ise Melody’nin ciddi bir beyin hasarı olduğu ve ileri derecede zihinsel özürlü olduğuydu. Melody’nin annesi bu duruma üzülmüştü. Birkaç dk boyunca hiç konuşmadan öylece durdu. Ardından Melody’nin annesi Melody’nin espirileri anlayıp onlara güldüğünü söyledi. Doktor ise gülebildiği için şanslısınız fakat Melody asla yürüyemeyecek tek bir kelime dahi konuşamayacak dedi. Açıkçası bu durum herkesi üzerdi. Kim çocuğunun böyle bir durumda olmasını ister ki? Melody’ye göre neredeyse hiç ağlamayan annesi o gün ağlamıştı. Doktor teselli için uygun cümleler arıyordu fakat bulamıyordu. Ardından Doktor Melody’nin annesine ona evde eğitim verebileceklerini ya da gelişim bozukluğu yaşayan çocukların gittiği özel okula gönderebileceklerini söyledi ve ekledi Melody’yi rahat edebileceği bir bakım evine de yerleştirebileceklerini söyledi. Yaşı küçük olduğu için kolayca uyum sağlayabilir dedi.
Aradan geçen bir zaman sonra Melody 5. sınıfa başladığında, o ve onun sınıf arkadaşlarından bazılarına, engelsiz öğrencilerin bulunduğu diğer sınıflarda ders almalarına izin veriliyor. Bazı öğrenciler, engelli sınıfından gelen öğrencilerle dalga geçmesine rağmen, Melody, kendisi gibi çalışkan ve parlak bir öğrenci olan Rose isimli bir kız arkadaş edinir. Melody arkadaşlarıyla kaynaşmaya başlarken, Medi-Talker yani onun için konuşabilen bir bilgisayar alır. Bu cihaz, birdenbire dünyayla yepyeni bir şekilde iletişim kurmasına, birkaç düzine yerine onbinlerce kelimeye ve cümleye erişmesine ve derse ilk kez katılmasını sağlar.