Pera Palas’ta Gece Yarısı
- 25 Mart 2023
- 1484
Esra çalıştığı şirkete aceleyle gitmişti. Çünkü geç kalmıştı. Toplantı salonuna girdiğinde çoktan herkesin orada olduğunu ve başladıklarını gördü. Görev dağılımını yapıyorlardı. Esra’nın patronu boğazdaki cinayeti Fikret’e verdiğini görünce hafif bir itirazda bulundu. Kendisinin polislerden önce katili bulabileceğini söyledi. Fakat patronu bunu kabul etmedi. Esra’ya ise Pera Palas’ın 130.yılı şerefine bir yazı yazmasını ve Pera Palasta kalmak için 130 neden yazmasını istedi. Ardından Esra kendisine verilen işi yapmak için Pera Palas’a gitti. Otelin Müdürü Ahmet’le tanıştı. Ahmet otel hakkında birkaç tarihi bilgi verdi.
Otelin 1892’de eski bir mezarlığın üzerine inşa edildiğini ve Avrupa’nın ikinci Türkiye’nin ise ilk elektrikli asansörünü gösterdi. Ve bu gibi birkaç tarihi bilgi daha söyledi. Ardından otelin müze odalarından birine götürdü. Götürdüğü odalardan birinde birinci dünya savaşından sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun süre kaldığını söyledi. Ardından farklı bir odaya geçtiler. Esra odayı incelerken üzerinde P harfinin basılı olduğu cam çerçeve içine yerleştirilmiş olan mendili gördü. Otel müdürü Ahmet Esra’ya bu odada ki en ilginç şeyi bulduğunu söyledi. O mendilin Peride adında varlıklı bir Osmanlı ailesinin kızına ait olduğunu söyledi. Pera Palasta tanıştığı ve birkaç kez gördüğü Mustafa Kemal Atatürk’e umutsuzca âşık olduğunu söyledi. Ve ekledi: İngilizlerin Mustafa Kemal Atatürk’ün kendilerine karşı bir direniş harekâtı düzenlediğini düşünüyorlarmış ve Mustafa Kemal Atatürk’e karşı bir suikast düzenlemişler. Fakat Peride bu suikasti engel olmuş. Peride sayesinde Mustafa Kemal Atatürk güvenli bir şekilde Bandırma vapuruna binmiş. Anlatılanlara göre veda ederken vermiş bu mendili dedi.
Ardından 411 numaralı odaya Agatha Christie’nin kalmış olduğu odaya gittiler. Agatha Christie’nin doğu ekspresi cinayetini bu odada yazdığını söyledi ve ekledi; Agatha Christie bu odada kalırken tam 11 gün ortadan kaybolduğunu söyledi. Bazıları cinayete kurban gittiğini söyledi ve Amerikalı bir medyumun tüm cevapların bu odada olduğunu söylediğini söyledi. Tüm odayı aramalarına rağmen sadece eski bir anahtar dışında başka bir şey bulamadıklarını söyledi. Tur bitince Esra otelden çıkmak için çıkışa doğru ilerledi. Fakat dışarıdaki yağmur adeta bardaktan boşalırcasına yağıyordu. Otel müdürü Ahmet Esra’ya isterse bu gecelik misafirleri olabileceğini söyledi. Esra 411 numaralı odada kalıp kalamayacağını sordu. Otel müdürü ise şansını fazla zorlamaması gerektiğini söyledi. Ardından otelin barında otel müdürüyle karşılaştı Esra ve biraz sohbet ettiler. Daha sonra otel müdürü gitmeden önce 411 numaralı odada bulunan anahtarı Esra’ya gösterdi.
Ardından Esra kalacağı odaya gitti ve komodinin üzerinde anahtar buldu. Esra anahtarı otel müdürünün bıraktığını sandı ve anahtarı alıp 411 numaralı odaya gitti. Odaya girdiğinde Agatha Christie ait olan eşyaları daha detaylı ve yakından inceledi ve yatağa uzandı. Saat tam gece yarısına vardığında oda deprem oluyormuşçasına sarsılmaya başladı. Esra hemen yere çöktü. Gözlerini açtığında odayı ilk gördüğü şekilde olmadığını gördü. Bilmeden de olsa Esra geçmişe gitmişti ve bunun farkında değildi. Esra odadan çıkıp oteli gezmeye başladı. Şaşkınlık içindeydi ve etraftaki çoğu kişi ona bakıyordu. Giyimi o döneme göre farklıydı ve etrafındaki insanlarda bunu garip karşılamışlardı.
Ardından bir gazete buldu ve yazan tarihe baktı. Tarihin 1919 olduğunu görünce şaşırdı. Bir anda Agatha Christie’yi görünce aşırı sevindi. Büyük hayranıydı sonuçta ve hemen yanına gidip büyük bir hayranı olduğunu söyledi. Tüm romanlarını okuduğunu söyleyince Agatha Christie hiç roman yayınlamadığını ve edebiyat camiasının romanlarını beğenmediğini söyledi ve hızla masadan kalkarak uzaklaştı. Ardından otel müdürü acıyla uyandı ve eline baktığında parmağının simsiyah olduğunu gördü ve hemen otele gitti. Otele varınca 411 numaralı odaya gitti ve eşyaların dağılmış olduğunu gördü. Otel müdürü de zamanda geriye giderek 1919 yılına döndü. Ve otelde Esra’yı aramaya başladı. Yanlışlıkla Esra diye Peride’nin kolunu tuttu ve yazının bahane olduğunu bunu nasıl öğrendiğini ve aslında kim olduğunu sordu. Peride dönüp kolunu bırakmasını ve kendisini başka biriyle karıştırdığını söyledi. Otel müdürü Esra ve Peride’nin birbirine bu kadar benzemesine şaşırmıştı…