Ruhlar Dükkânı

Küçük bir kentte yeni bir mağazanın açılması büyük bir olay sayılırdı. Sonuçta küçük bir yerdi. Fakat Brian Rusk buna diğerleri kadar pek önem verdiği söylenemezdi. Brian’ın annesi bu yeni açılacak olan mağazaya ilgiliydi fakat Brian’ın pek umurunda olduğu söylenemezdi. Brian okulda öğretmenler odasında bu açılacak olan dükkân hakkında konuşulduğunu duymuştu. Aradan bir hafta geçmişti ve kapıdaki levhanın cümlesi değiştirilmişti. Açılış tarihi yazıyordu kapıda. Dükkânın adı Brian’ın ilgisini çekmişti “Gerekli Şeyler”. Bu ne anlama geliyordu diye düşündü Brian.

 Dükkân açılalı 2 gün olmuştu ve Brian dükkânın önünden geçerken içeriye girsem ne olacak ki diye düşündü. Sonuçta dükkânın üzerinde açık yazıyordu. Dükkâna yaklaştı ve içeriye göz gezdirdi fakat içeride kimse yoktu. Elini dükkânın kapı koluna koydu. Ve kapı açılmıştı. Dükkânın içine girdiğinde içerisi tamimiyle karanlık sayılmazdı. Loş ışık vardı. Vitrinlere baktığında birkaç eşya olduğunu gördü. Brian bir yanlışlık olduğunu düşündü. Çünkü adam satması gereken malların tamamını getirmediğini gördü. Ya da Brian öyle düşünüyordu. Kapıya yanlışlıkla açık tabelasını yerleştirdiklerini düşündü. Mağazadan çıkması gerektiğini ve eve gitmesi gerektiğini düşündü fakat mağazadan çıkmak istemiyordu. Brian dükkandaki eşyaların ne olduğundan emin değildi. Halen kapının önünde duruyordu. Sadece kapıdan içeriyi incelemişti. Belki içeride birileri vardı diye dükkânın içinde “kimse var mı” diye seslenir.

Ardından arka taraftan bir ses gelir. Ben varım diye. Çocuk ilk başta korkar. Daha sonra projektörden gelen ışık adamın yüzüne yansıyınca onun yaşlı bir adam olduğunu görür ve çocuk biraz da olsa rahatlar. Brian dükkânın açık olduğunu içeriye açık olduğu için girdiğini söyler. Yaşlı adam ise birkaç saatliğine dükkânı açtığını bir prova gibi olduğunu söyler.  Yaşlı adamla tanıştı Brian. Adamın adının yani dükkânın sahibinin Leland Gaunt olduğunu öğrendi. Adamı sevmişti. İçi ısınmıştı bu yaşlı adama karşı. Bay Gaunt Brian’a dükkânı gezmesini ve beğendiği herhangi bir şeyi çok ucuza alabileceğini söyler. Fakat Brian cep harçlığını cuma günü alacağını şu an herhangi bir şey alamayacağını söyler. Bay Gaunt Brian’a problem olmayacağını sadece dükkânı gezip yorum yapmasını rica eder.

Aradan geçen bir süre sonra dükkân tam anlamıyla açılmıştı. Mağazaya gelen müşteri Tilki kuyruğu gördü ve onu almak istedi. Müşteri ne kadar diyerek fiyatını sorunca dükkânın sahibi Bay Gaunt duruma bağlı diyerek cevap vermişti. Karşısındaki adam şaşırmıştı Ne duruma bağlı? Hangi durum diyerek yanıtladı. Bay Gaunt ise adama ceplerini boşaltmasını söyledi. Adam cebindeki her şeyi cam vitrinin üzerine boşalttı. Bay Gaunt yaklaşıp adamın cebinden çıkardığı eşyalara baktı ve tüy fırçayı eşyaların üzerinde gezdirdi. Adamın cam vitrinin üzerine koyduğu eşyalardan sadece bir buçuk doları ortadan kaybolmuştu. Bay Gaunt tilki kuyruğunu vitrinden çıkartarak adama getirdi. Müşteri kuyruğa doğru uzandığında dükkân sahibi dur dedi. Müşteri elini hemen kuyruktan çekmişti ve bu tepkiyi beklemediği açıkça belliydi. Dükkân sahibi daha pazarlık yapmadığını söylemişti. Müşteri ise doğru diyerek yanıtladı onu. Müşteri cüzdanına geri uzandığında ise dükkân sahibi Bay Gaunt cüzdanını geri bırakmasını çoğu kişinin neden çözümü cüzdanında bulduğunu anlamadığını söyledi. Müşteri şaşırmıştı sanki hipnotize olmuş gibi dükkân sahibi ne derse onu yapıyor gibiydi. Ardından dükkân sahibi müşteriye senin ruhun ille ben ne yapayım diye sordu. Müşteri ise herhalde hiçbir şey yapamazsınız. Son günlerde ruhum iyi bir durumda olmadığını söyledi. Ardından dükkân sahibi Bay Gaunt kentteki Nettie Cobb adında bir kadın tanıyıp tanımadığını sordu. Adam ise Dei Nettie’yi tanımayan yoktur diyerek cevapladı. Dükkân sahibi Bay Gaunt adamdan o kadına zararsız bir şaka yapmasını istedi. Ödemenin geri kalanının bu şekilde ödeyeceğini söyledi.

Bu dükkân gizli arzularınız, kişiliğinizin hiç bilmediğiniz yönleri, hayallerinizi süsleyen hatta hayatınız boyunca sahip olmak isteyip sahip olamadığınız spiritüel objeler satılıyordu. Ve ödeme iki kısımdan oluşuyordu. İlk kısım paraydı ikinci kısım ise kentteki sakinlerden birine zararsız bir şaka yapmaktı.