Sandman

Sandman diğer adıyla rüya tanrısı bir büyücü tarafından yanlışlıkla yakalanıyor. Bir gün büyücünün evine kraliyet müzesinden bir adam geldi. Kraliyet müzesinden gelen adam büyücüye kara kitabı getirmişti ve büyücüye verdi. Büyücünün amacı ölüm meleğini yakalayarak ölen oğlunu ve kraliyet müzesinden gelen adamın ölen oğlunu geri getirmek fakat yanlışlıkla düşler kralını yakaladı. Bir çemberin içine düşler kralını hapsetti. Ve sandman in miğferini, yakutunu ve kumunu aldılar. Ertesi sabah uyuyan bazı insanlar uykularından uyanamadılar. Bu uyanamama hastalığı neredeyse insanlığın çoğunu etkiledi.

 Gün içerisinde sandman in yaramış olduğu kabuslardan biri büyücünün evine geldi ve sonsuzlardan birini elinde tuttuğunu söyledi. Sandman’den aldığı eşyaların sandman’in gücünün bir kısmını taşıdığını söyledi ve sandman’i tutsak etmesi için yapması gerekenleri anlattı. Sandman’in yanında kimsenin uyumaması gerektiğini eğer uyurlarsa sandman’in rüyalara girerek kontrol edebileceğini söyledi. Sandman’in sürekli olarak yanında taşıdığı kuzgunu (kuş türü) öldürmesi gerektiğini de söyledi. Büyücü kabus’un dediklerini yaptı. Sandman ile konuşmak için tutsak tuttuğu yere gitti ve oğlunu geri getirebilirse onu serbest bırakacağını söyledi. Rüya tanrısı hiçbir şey söylemedi. Aradan geçen 10 yıl sonrasında Alex (büyücünün oğlu) rüya tanrısının yanına indi ve onunla konuşmaya çalıştı. Bunu duyan büyücü Alex’e kızdı ve eğer sana güvenmemi istiyorsan kuşu vurmalısın dedi.

Sandman’in kuzgunu rüya tanrısını kurtarmaya çalışırken Alex kuşu sandman’in gözünün önünde öldürdü. Aradan geçen bir süre sonra büyücünün yanında yaşayan kadın sandman’in eşyalarını ve büyücüyü soyarak kaçtı. Büyücü de sandman’in yanına inerek tekrar pazarlık yapmaya çalıştı. Eğer ona zenginlik, güç ve ölümsüzlük verirse serbest bırakacağını söyledi fakat rüya tanrısı yine hiçbir şey söylemedi. Alex babasını sakinleştirmeye çalıştı fakat başaramadı. Kavga etmeye başladırlar ve sonucunda büyücü başını rüya tanrısını tutsak tuttuğu kafese çarptı. Bunun sonucunda büyücü öldü. Aradan geçen yıllar sonrasında Alex yaşlanmıştı. Alex bir gün yine rüya tanrısı ile konuşmak için aşağı indi ve daha sonrasında Alex’in sevgilisi gelerek Alex’i tekerlekli sandalyesine oturttu. Tekerlekli sandalye ile yerde çizili olan sandman’i tutması için yapılmış olan çemberin bir kısmını bozdu. Çember bozulduğu zaman sandman nöbetçilerden birinin rüyasına girerek içinde bulunduğu kafese silahla ateş etmesini sağladı. Ateş etmesi sonucu rüya tanrısı serbest kalmıştı. Asırlar sonra artık özgürdü. Bir asırdır devam eden uyku hastalığı sona eriyordu. Rüya tanrısı kendi gezegenine gittiğinde kendi gezegeninin terk edilmiş ve mahvolmuş halde olduğunu gördü.

Ardından rüya tanrısı güçlerini kullanabilmek için ona ait olan onun yaratmış olduğu ve habil ile kabil’ e hediye ettiği ejderhayı geri aldı. Eşyalarını geri bulmak için mireleri çağırdı. Ve eşyalarının yerini sordu. İçi kum dolu kesesinin constantine adlı birinin elinde olduğunu öğrendi. Miğferinin yeri ise koruma tılsımına karşılık takas edildiğini öğrendi. Yakutunun yerini sorduğundaysa bir anneden bir oğula geçtiğini söylediler. Habil ve kabil’in elinden almış olduğu ejderhayı onlara geri verdi. Ardından düşler lordu içi kum dolu kesesini bulmak için Londra’ya gitti. Ardından rüya tanrısı içi kum dolu kesesini geri almak için Constantine’yi buldu. Constantine kraliyet ailesinden bir prensesin evlenecek olduğu adamın içindeki iblisi çıkarmak için bir kiliseye gitti. Prensesin evlenecek olduğu adamın içinden bir iblis çıktı. Constantine iblisi geri cehenneme göndermeye çalıştı. O sırada rüya tanrısı iblisin adını söyledi. İblis cehenneme gitmemek için miğferin yerini söylemeyi teklif etti fakat Constantine iblisi cehenneme gönderdi. Constantine rüya tanrısını bir şekilde atlattı ve gitti. Ardından rüya tanrısı Constantine’i rüyasında buldu ve onun bulunduğu yere gitti. Ardından kumu almak için Constantine ile beraber eski sevgilisiyle beraber kaldıkları eve gittiler. Kumu aldıktan sonra diğer eşyalarını aramaya başladı…