Selvi Boylum Al Yazmalım

Bir gazeteci görevi gereği sürekli Tiyen Şan dağlarına gitmektedir yine böyle bir görevdeyken il merkezinden çağırılır fakat otobüsü kaçırır ve karşına çıkan ilk araca binmek zorundadır fakat gördüğü ilk araç onu almaz. Bir süre sonra Oş’a göreve gönderilir. Trende onu arabasına almayan şoför ile karşılaşır. Araç sahibi gazeteciden özür dileyerek onu neden araca almadığını söyler ve hayatını anlatmaya başlar: her şey bir anda olmuştur askerden yeni dönmüş ve arkadaşı Alibek’in yanına Ribaçye’ye gitmiştir. İkisinin de hayali Tiyen Şan ya da Pamirler’de çalışmaktır. Orada iyi karşılayıp kendisine bir araç verirler. Aracını birisini sever gibi sevmekte, gözü gibi bakmaktadır. Parti kurulunun aldığı karara göre çiftliklerdeki işleri hızlandırırlar. Yeni şoför olduğu için çiftliğe verilir köy yolları kötüdür arabasının bozulmasını istemez fakat gitmek zorundadır.

Bir gün çiftlikte kurulacak mandıra için taş götürürken köye yakın bir bataklığa saplanır ney yaptıysa aracını çıkartmaz son çare olarak aracın altına girer o sırada yanına çizmeli birisi gelir sonrada eteğini görür ve yaşlı bir nine olduğunu düşünerek yoluna devam etmesini ister. Hiç beklemediği bir genç sesi duyar ve arabanın altından çıkıp bakar. Karşısında çok güzel bir kız ona bakmaktadır kıza çok güzel olduğunu söyler bunun üzerine kız ondan uzaklaşmaya başlar. Sonunda arabayı çıkartır ve kızın peşinden gider arabaya binmesi ister fakat kız kabul etmez daha sonra ısrarlarına dayanamayıp arabaya biner. Adının İlyas olduğunu söyleyip kıza ismini sorar ve Asel olduğunu öğrenir. Asel köye yaklaşınca inmek ister. Yapacak çok işi olmasına rağmen kızı bir türlü aklından çıkartamaz. Ertesi gün tekrar çiftliğe gider fakat Asel yoktur. İlyas selvi boylu al yazmalısını göremez. Ertesi gün aynı yoldan çiftliğe giderken arabasının bozulduğu yerde Asel beklemektedir. İlyas’tan bir daha oraya gelmemesini ister. Asel yakında evlenecektir.

 Bir gün başlarında duran ve onları işleri veren kadın İlyas’a dolon hattına gideceğini söyler İlyas ise çiftliğe gitmek istediğini söyler kadın kabul etmez. Araçlara yüklerini almak için sıraya girerler ama İlyas bir anda kaçar ve çiftliğe doğru gider fakat Asel’i göremez ve bir çocuktan Asel’in gittiğini öğrenir. Arabasının bozulduğu yere gider ve Asel’i orada görür birlikte araca binip kaçarlar. İlyas’ın Asel’e verebilecek hiçbir şeyi yoktur. Yakın arkadaşı Alibek ikmal merkezindeki evini İlyas’a verir. Zamanla evlerine eşya almaya başlarlar hayatlarını yola sokmaya başlarlar. Mutlu ve birbirlerini sevmektedirler. Daha sora birde bebekleri olur. Artık havalar iyice bozulur karlar karışık yağmur yağmaktadır bu aylarda Dolon geçidi dağların en tehlikeli yeridir ve orada bozulmuş bir kamyon görür kamyonun başında iki kişi vardır İlyas onlara kamyonu kendi aracın bağlayıp götürmeyi teklif eder ama kamyonun başındakiler bunu kabul etmek istemezler başka çareleri olmadığını anladıklarında kabul ederler. İlyas onları bir bakım istasyonuna bırakır…

Ulaştırma merkezinde telaş vardır bir sürü malzemenin elektrik santraline taşınması gerekmektedir gece gündüz çalışsalar da yeterli olamayacaklarını düşünür ve kamyonların arkasına römork takılmasını ister ama kimse onu ciddiye almaz bu durumdan çok sinirlenen İlyas Kadiça ile anlaşarak kendi aracına römork taktırır. Arabasına ve römorkunu yükler ile doldurmuş şekilde Dolon geçidini geçmeye çalışır fakat bir yokuşta kayarak römorku şarampole düşürür. Bir aracın geldiğini görünce de römorku orada bırakarak kaçar eve geldiğini durumu Asel’e anlatır. Asel kendisine hemen merkeze gitmesini söyler ama İlyas gitmez Asel ona korkak olduğunu söyler ve kavga ederler. Daha sonra gittiğine römorku yerinde bulamaz ulaştırma merkezine gider ve Alibek’in römorku getirdiğini öğrenir. Patronları İlyas’ı işten çıkarmak yerine yakın yerlere göndermeye karar verirler. İlyas kendini içkiye verir. Bir akşam içerken yanına Kadiça gelir ve beraber içeler ayıldığında kendisini Kadiça’nın evinde bulur yaptıkları için pişman olsa da artık her şey için çok geçtir. Kadiça’nın evinden çıkarken iş arkadaşı Cantay’a yakalanır kendisine imalı imalı bakmaktadır. Eve gittiğine Asel’in yüzüne bakamaz…       

Alibek İlyas’a römorka fren takmayı önermişti ama İlyas ciddiye almamıştı bir gün Alibek’i römorka fren takmış dolon geçicini geçmektedir İlyas’a da gelmesini söyler ama İlyas yine ciddiye almaz… İlyas’ın kafası karışıktır Asel ve Kadiçe arasında gidip gelmektedir. Asel ile arasını düzelttiğinde Kadiça’dan ayrılmayı düşünmektedir. İlay hata yaptığını düşünüp Asel ile konuşmak için eve gelir ama evde kimseyi göremez bu durum üzerine Kadiça’ya konuşmak için gider ve gerçekleri orada arkadaşı Cantay Asel’e her şeyi anlatmıştır. İlyas o günden sonra bir daha Asel’e ulaşamaz.