Tutunamayanlar

Turgut Özben yakın arkadaşı genç bir mühendis olan Selim Işık’ın kendini tabanca ile öldürdüğünü gazetenden öğrenir. Olaydan çok etkilendiği için arkadaşının neden intiharının sebeplerini merak eder ve araştırmaya başlar. Selim’in arkadaşı olan Metin ve Esat ile görüşür. Metin kendisine şunları söyler: kendisinin Zeliha adlı bir kız ile ilişkisi olduğunu ama Selim kızın ona uygun olmadığını söylediği bunun üzerine kızdan ayrıldığını ve daha sonrasında Selim’in kızdan hoşlandığını fark ettiğinde tekrar kızla yakınlaştığını bunların üzerine kızın ikisinden de ayrılıp başkası ile evlendiğin söyler.

Esat da Selim için şunlar söyler: Selim’i lise zamanlarında tanıdığını zeki, ilginç ve oyun oynamayı seven birisi olduğunu kendisiyle oyunlar düzenleyip eğlendiklerini ve çok fazla kitap okurken gördüğünü söyler.

Turgut Özben daha sonra Selim’in arkadaşı olan Kargı ve Süleyman’ı bulur. Süleyman ona Selim’in yazdığı bir şiir verir. Şiirde anlattığına göre Selim tek ve Türk, yaşantısında duygulu, sabırsız, amansız, olumsuz ve cansız sanılan bir kişi olduğunu anlatmış.

Turgut Özben ilerleyen zamanlarda Selim ile ilişkisi olan Günseli isimli bir kız ila tanışır. Günseli ise Selim için şunları söyledi : Selim ile toplu bir gezintide rastladıklarını sıkıntılı ve asık suratlı olduğunu Selim’in kendisini avutmaya çalıştığını ve onu soru yağmuruna tuttuğunu ve bu durumdan sıkıldığı için o gün anlaşamadıklarını aradan bir geçtikten sonra Selim’in onu aradığını ve buluşmak istediğini , ilişkilerinin günden güne ilerlediğini fakat Selim’in evlenmeye sıcak bakmadığını çok fazla kuşkulandığını , geleceğe güveni olmadığını , inançsız ve aile düzeninden hoşlanmadığını bağsız olduğunu bir zaman kendini kaybedip çok fazla içtiğini bu yüzden çevreyle uyuşmaz bir hale geldiğini kendini bir kafese kapatılmış gibi hissettiğini söylediğini söyler.

Selim hastalanır ve düşünmeye başlar kötü yaşarım korkusu yüzünden aslında hiç yaşamadığını düşünüp Günseli’ye bir mektup yazıp intihar eder.

Selim son günlerinde tutunamayanlar üzerine bir ansiklopedi hazırlamak için çalışmaya başlayıp bu ansiklopedide kendisine de bir madde ayırır ve bahsettiğine göre bir kasaba doğmuş babası bir memurdur. Çocukluğunda çok ağır bir hastalık geçirdiğini ve yaşadıkları kasabadan ayrılıp büyük bir şehre taşındıklarını buruda Sabri adlı bir çocukla arkadaş olduklarını okula başladığını uzun boylu olduğu için sürekli en arka sıraya oturtulduğunu derslerde çok konuştuğunu orta okuldayken Pitigrilli’nin eserlerini okumaya başladığını ve kızlar ile gezmeye başladığını o sıralarda Dünya Savaşı’nın başladığını bu yüzden askere gittiğini askerdeyken de arkadaşı Kargı ile tanışıp samimi olduğunu askerliğini bitirince ortada kalığını kimsenin kendisine sahip çıkmadığını bu yüzden de kendi kabuğuna çekildiğinden bahseder.

Turgut Özben Selim’in intiharını araştırırken kendini tanır o da Selim’in bahsettiği tutunamayanlardan birdir kendisini daha önceki hayatında birtakım kişilerin yönettiğini hisseder bu durumdan rahatsız olup gittikçe bağsızlığa yönelir evini terk eder…

 

Not: Kitap ağır olduğu için ve çok fazla osmanlıca kelimeler ve cümleler içerdiğini için özeti bu kadar oluyor.