Yandaş

Fedakarlıktan alınan kutunun içinde bir video çıkmıştı ve videoda aslında bunun bir deney olduğunu ve barışı sağlamak için gruplar oluşturduklarını söylüyordu. Fakat aranızda grupların içinden uyumsuzların deneyin asıl amacı olduğunu söylüyordu.

Dört’ün annesi bilgeliğin lideri ölünce başa geçmişti ve bilgeliğin lideri gibi davranıyordu resmen. Ardından toplulukçuların yerine gitti Trice. Neredeyse tüm herkes oradaydı. Barışçılların lideriyle karşılaştı. Barışçılların lideri Trice’e şehrin diğer liderlerinin yanında olması gerektiğini ve ona ihtiyaçları olduğunu söyledi.  Ardından dürüstlük topluluğu bilgelik topluluğunun adamlarını yakalayıp dürüstlük topluluğunun geliştirdiği serumu onlara yaptılar ve gerçekleri öğrendiler. Herkes ortadaki adamın ölmesini istiyordu. Barışçıl topluluğunun lideri öne çıkarak bilgelik topluluğunun liderinin öldüğünü onun yaptıklarını yapmamamız gerektiğini söyledi. Daha sonra adamlardan biri dörtün annesine ne yapacaklarını sordu. Dörtün annesi öne çıkarak herkesin istediğini yerine getirdi ve adamı öldürdü. Adam ölmek istemiyorum demesine rağmen kafasına silahla sıkarak öldürdüler. Dört ve Trice oradan gitmek duvarların dışına çıkmak istiyorlardı.

Ertesi gün dört Caleb’ı tutulduğu hücreden çıkardı ve onu dışarıya Trice’in yanına götürdü. Onu ölmekten kurtarıyordu. O sırada iki kişi dörtü görmüştü ve tüm bilgelik mahkumlarının hücrede olması gerektiğini söylemişti. Dört Caleb’ı yere fırlatıp birkaç el ateş etti. Diğerleri Caleb’ın öldüğünü sanmıştı fakat dört Caleb’ı öldürmemişti. İki kişi gittikten sonra dört Caleb’ı ittirdiği yerden çıkabileceğini söyledi. Caleb düştüğü yerden çıktı ve buldukları arabaya bindiler. Fakat karşılarına Peter çıktı ve onları tehdit etti. Peter da arabaya bindiğinde ilerlemeye devam etti. Bir süre sonra arabayı durdurdular ve mahkûm nakil bilgisinin olmadığını söylediler. O sırada Christina gelip belgelerin bende olduğunu söyleyip belgeleri verdi. Bu sırada Caleb’ın hücreden çıkardıkları öğrenilmişti. Arabaya Christina’yı da alıp kaçtılar. Şehrin etrafında örülü olan devasa duvara geldiler. Dört herkese kendisini izlemesini söyledi ve duvara doğru koşmaya başladılar. Ellerindeki ip tabancalarını duvara fırlattılar ve yukarıya doğru tırmanmaya başladılar. Yukarıya ilk varan Christina oldu telleri kesmeye çalışırken elektrik çarptı ve geriye doğru düştü. O sırada tellere elektrik verildiğini anladılar. Trice ve dört duvardan aşağıya doğru atlayıp tellere elektrik veren cihazı kapatmaya gittiler. Tabi bu sırada diğerleri onları fark edince ateş etmeye başladılar.

Trice tellere elektrik veren cihaza bomba yerleştirip patlattı. Böylece tellerdeki elektrik kesilmiş oldu. Christina telleri kesti. Duvardan aşağıya ip yardımıyla inip duvarın diğer tarafına geçtiler. Uçurumdan da aşağıya indiklerinde ilerlemeye başladılar. Gördükleri şeyle şoka uğradılar. Yerdeki sular kan renginde akıyordu ve neredeyse hiç yeşil alan yok gibiydi. Yağmur yağmaya başlamıştı fakat yağan yağmur kan rengindeydi tıpkı yerdeki su gibi. Yağmur bittikten sonra ilerlemeye devam ettiler. Ardından bir araç sesi duydular. Peşlerinden gelen adam olduğunu görünce kaçmaya başladılar. Fakat araçla onları takip etmeye devam ediyordu. Dört bir adamı vurmuştu. Arkalarındaki adam onlara ateş etmeye devam ediyordu. Karşılarına görünmez bir duvar çıktı ve duvarın içinden ellerinde silahlı bir sürü kişi çıktı. Önde çıkan adam onlara korkacak bişiy olmadığını söylüyordu. Ve onları tanıdıklarını söyledi. Adam onlara geleceğe hoş geldiniz dedi ve onları beklediklerini söyledi. Genetik refah bürosu adında bir yere geldiler. Ardından onlara temiz giysiler verdiler. Ve herkesin koluna dövme yaptılar. Ardından geldikleri büronun tanıtımı yapıldı. Ve genetik değişiminin kötü sonucunu anlatan bir büro oluşturuldu. Genetiği değiştirilmemiş bir grup insanı bir yere topladıkları anlatıldı. Ardından bir görevli gelerek onu izlemesini söyledi. Ve büroda ki herkes onları tanıyordu…